Bir Mahkumum
Ben doğmadan kalemi kırılmış
İnfaza hazır kaçak firari Bir mahkumum ben Doğduğum günden beri Bir mahkumum ben Kaderim alın yazım bu Ben doğarken el ayak çektim kendimden Kaldım kendimle yapayalnız bir ben Bir mahkumun gerekliyken Kaçabilmek ve sırra kadem basmak Yorgun düştü bedenim Feleğin bu oyun çemberinde Dönüp dönüp dolanmaktan Aynı yerde olmaktan Yorgun düştü bedenim Neden Allah’ım neden Sonunda anladım anladım ki Kendimle kendimle eşit olmaktan Ruhum sa keçi gibi inatçı Durmaksızın içimde bedenim de Kendini arar ulaşılmadık yerlerde Uzaklarda kutularda En derin hücrelerde Kendini arar içimde inatçı ruhum Allah yar ve yardımcım olsun Ruhum ruhum sa kendini İçimde asla ve asla bulmasın kendini Mahkum olmak ölmeden beter Mezara girmek gibi bir şey keklik gibi kafeste yaşamak gibidir Demir parmaklıkların arkasında Ölümü beklemek gibi Mahkum olmak böyle bir şey Ben olmaksa hiç olmamak Kaçarak yaşayacağım ömrümce İyi ya da kötü bir mahkumum ben Bir mahkumun yüreğinde Sayısız insan yaşar içimde Hissetsem de hissetmesem de Düşünsem de düşünmesem de Bilemem beni kim düşünür içinde Kim hisetirir kendini Kim hissetirmez içinde Bilemem ben ben doğarken Kalemi kırılmış firari kaçak Bir mahkumum ben Fikirler düşünceler Aynı olsa da ya da hisler Yalnızca başrol de ben Beyaz perdede oynayan Bir sahneyim Firari kaçak bir mahkumum ben Ruhsa birden fazla var Bedenimin içimde Bense benden daha fazlası Var içimde bedenimde Herkes kayıtsız oysa Onlar konuşurken içimde Başrol oynadığım tiyatro sahnesinde Susturuyorum onları ben içimde Kendim kendimle konuşurken |
Allah de gerisi tamam