Bir Garip Kır
Öyle bir yerdeyim ki, yayılır karanlık sisler engine
Korkuyorum artık bakarken, ve nutkum düğüm oluyor yine Yıllar boyu dalardım güneşin bin bir rengine Keşke ateşini nur sanıp bakarken, gözler yanmasa... Hazin çığlıklar çoğaldı satırlarımda, duyan herkes ürperdi; Yalnız bende midir bu yalın ve kıpırtısız dağların derdi? Üstünde nice çiçek, ot yada böcek biterdi Dilsiz tepeler ve sağır dereler beni anmasa.. Coştu birden, ruhumun bütün birikmiş hevesi Ardından artarak geldi uzaklardan bir çoban sesi. Kavuşur mu güneş, kırlarına... Gelir mi yerine doğanın neşesi Kolların boynumda, uzun uzun halkalanmasa... |