yıkılıyordaha merdivenlerden inerken inmeden pencerden gördüm caddeler yıkılıyordu aşağıya indim ve yürümeye başladım şehir üstüme üstüme geliyordu yol kenarındaki ağaçlar da yıkılıyordu bir bir yıkıntılar arasında şehre ulaştım caddeler doluydu kalabalık insanlar gürül gürül her yana ayakları var ama başları yok gibiydi insanların sürü sürü sürüler başsızdı her yerde dünyada kimselerde bir telaş belli değildi her şey aynı gibi akıyordu gölgesiz turisler resim çekiyor kızlar sakız çiyniyordu her şeyler yıkılırken üzerime bana bir şey dokunmuyordu nasılsa yıkıntılar içinde insanlar yıkıntılar içinde her şey hayat insanlığımız yıkılıyor üstümüze diyordum kendime bütün hayellerim de dökülüyordu eski bir evin sıvası dökülür gibi kimsenin bir şeye aldırdığı yok gibiydi sürü akışı devam ediyordu her yöne bütün dünya şehirlerinde de aynı sürü, onlara televizyonlar balon dağıtır hala renkli balonlar yıkıntılar açlık sömürü savaş ve katliamlar normal olma yolunda yan sokaklarda olurken bunlar onlar, insana şu köleliği ve onun kaderini sevdirmeye bir de buna inandırmaya yönelik işlerle uğraşıyorlar... halbu ki, bu öldüren karanlık kapitalizm ve onun sömürü düzeninin sonucu bu karanlık kapitalizmin kendisidir her şey küçük bir azınlık için savaşlar dünya yoksulluğu göçler-kaçışlar açlık da kapitalizmin zenginliğinde... ormanlar akar sular denizler güney-kuzey kutbu bütün yağmalama insanlığın malını doğasını talan eden kapitalizm yani onların sermayesi onu yürüten devlet gücü ve yalaka sınfları ordusu polisi ajanları ile kapitalizm... ölüler geri gelmez bilirsiniz değil mi söndürülen hayatlar hesap sormaz hesap sorulur bir gün elbet denir elbet büyük çukurlar açılıyor hayata büyük çukurlar kara çukurlar içinde yaşamımız devam ediyor geleceğin mezarı kazılıyor ayağımızın dibine farkında değiliz hala renkli dergilerde yarışmalardan başka küçük azınlığın mutlu resimleri sayfa sayfa görüyoruz şirket sahibi yöneticiler mutlu gibi bağırıyor küfrediyor bize ağız dolusu haberlerde değişmeyen dünya resimleri kriz savaş felan beyinsizlerin söylevi sürüyor propaganda propagandası ne önemi var caddede dondurma yalayanlar sakız çiğneyen adam elinde orient tespihi kaygısız oturuyor karşımda banka faizleri ve pahalı eşyalar olan mazalar ve her şeyin böyle devam edeceğini anlatan dar klafalı beyinsiz bilgiçler alaylı gülüşler savururuyorlar her yana ve nasıl olsa sürü izimizden gelecek diye başkalığa ölüm diye bağırıyor ruhsuzlar bizden olmayana ölüm insanı zayıf yanından yakalayan sistem biliyor bir şeker için kendini satacak haldedir onlar diye zayıflığın gücüyle mi yıkılacak bir şey cahalet tek korkulacak şey bir şekere satar mı insan kendini evet satar sevgiyle koyun koyunayken de inkar eder aşkı işte insan bu ve onun ellerinde kan vardır biraz önce çocukları boğup öldüren şimdi yalvarır tanrıya varlığından şüphe duyduğu tanrısından af dilerken bile suçu şeytana atar o beni yoldan çıkarttı ne olur olsaydı şeytan gerçekten olsaydı ona alçak yalancı insan derdi mutlak işte böyle devam ediyor... |
Şiirlerinizi Beğendim...
Kutlarım...
............................................ Saygı ve Selamlar.