ciciklerin
XXVIII
yaz güneşinin kasıp kavuran keskin haykırışıdır bu dinle! yağmur tohumlarının ıssız inişleriyle düşlerine saçlarımda bembeyaz bir şiir olursun o yaz sıcağı imgelerden bakışların ikide bir şah çeker bir çift tanrı gibi yine dimdik oturur çene altında ciciklerin çözülür orada gönlümün kelepçeleri ve kızgın çelikler çukurlarda birikmiş sulara sürülür bu karasevdaların yaz! gönlüm güneşin o keskin haykırışını ve dinle! yağmur sularının sessiz inişleriyle düşlerimize! |