Okuduğunuz şiir 11.12.2016 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Asırlarca bir gün
evet sevgilim açıldık şarabın tıpasıyla ayaklarımız yanıyor şömineye karşı ekşi bir şeftali kokusu ıslak mermer biraz sigara bize yetecek olan her şey yanıbaşımızda
kapında demir parmaklık,ince ve düz pas tutmuş kapı kolu cama yaslanmış sırtın arkasında bekliyorum şimdi kalkacak sabah servisleri insanlar toparlanacak caddelerden biraz sonra burası bizim olacak buralar bize kalacak soğuk,üşütecek kadar bir çocuğun saçlarını ellerim cebimde saklı gözlerin sıralanıyor yuvarlak ısınır şimdi her yer
ilk defa çalışmaya başlayacaksın heyecanlıyım Brüka bu öyle bir şey değil ama korkuyorum aslında insan göreceksin,insanları tanıyacaksın yakından ama sen korkmayacaksın akşam karanlıkta çıkacaksın işten sokakları çıplak göreceksin,mahrem zamanlarda hoşuna gidecek belki bu sana özel esen rüzgar kalabalıklar parçalanmış belki içerilerde biraz insan eve girip yüzüne su tutacaksın gözlerin bu sefer aşağılara bakıyor kaşların sergide bir tablo yaşlanmayan geç uzan şöyle bir çay yapayım sana
uykun geliyor içtiğin kahvelere nazır para kazandığın için mutlusun beni de düşün Brüka halimden belki anlarsın bakma bana öyle sen bedeni büyük bir çocuksun
evet sevgilim haliyle yorgunsun ingiltereden beri de bu böyle geç şimdi baba koltuğuna uzat ayaklarını geliyor meyveli şarabımız sokaklarında ışığı kapanıyor artık sadece sen ve ben varız.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Asırlarca bir gün şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Asırlarca bir gün şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Gönülden yükselen sese ve değerli kaleme selam olsun… Severek paylaştım... Çok çok beğendim... ........................................ Saygı ve Selamlar.....
Peki şairin müsaadesi ve eleştiriye karşı mütevazı tutumu dolayısıyla bir iki kelam edelim şiire ve değerli Şairine
bir dönem yeraltı edebiyatı ile ilgilendim
dili zincirlerinden kurtarmak için diye yola çıkılan (19. yüzyılın ortaları ile 20. yüzyılın başlarında oluşmaya başlayan) ben özgürüm diye bağıran edebiyat Sert, aykırı, eleştirel Charles Bukowski mesela bizde genç kuşak Emrah Serbes Ayça Sezen Ural ve Sibel Torunoğlu Oğuz Atay mesela öncü olarak kabul edilir etmeyen vardır tartışılabilir
Ve bilinç akışı yine Karakterin düşünme eylemini olduğu gibi aktarmaya çalışan bir edebi teknik denir Yapıtlarda iç diyalog yani James Joyce, William Faulkner ve Virginia Woolf mesela Bilinç akışsal yazın modernist hareketle yakından ilişkilidir Psikolojiden edebiyata girişi May Sinclair sayesinde olmuştur
Neden yeraltı edebiyatından ve bilinç akışından girdim konuya? Kalem bana göre ya yeraltı edebiyatı üzerinden ya da bilinç akışı tekniği üzerinden devam etmeli gibi geldi iyi kalem genç kalem ve gelecek vaad eden bir kalem bir tarzı ve yolu olmalı ki ne yazdığını bilmeli bir mecraya akmalı popülist övgülerle ve yıkıcı eleştirilerle ya da birilerinin ben bilirim tavrı ile maalesef bir fayda sağlanmıyor ve böyle pırıl pırıl genç kalemlere bir katkı olmuyor yolunuzu ve tarzınızı bulunuz değerli Şair ve şiirlerinizi demleyiniz çünkü iyiler ve gelecek vaad etmekteler sessiz kalmaya gönlüm elvermedi uzatmayacağım tamam :)
tebrikler saygı ve sevgilerimle genç Şair yolunuz açık olsun...
evet sevgilim açıldık şarabın tıpasıyla ayaklarımız yanıyor şömineye karşı ekşi bir şeftali kokusu ıslak mermer biraz sigara bize yetecek olan her şey yanıbaşımızda
yorumu sana bıraktım değerli dost ve şaairene ? selam olsun
kalabalıklar parçalanmış
belki içerilerde biraz insan
şurası bile başlı başına bir şiir, kutlarım.