1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
721
Okunma
vakit ikindi
düşleyeduruyorum seni,
zemzem kokulu anıları seriyorum coğrafyama.
avuçlarıma döküyorum yumru bakışlarını.
omzumdan ödünç alıp dokunmalarını,
ellerime tutuşturuyorum.
aynalar biriktirip içimde,
seni arıyorum.
kırmızı şehirler tiyatrosu yokluğun,
taşı toprağı ayrılık.
sünger gibi ezilip,
üzüm gibi dağılınca bakışlarım,
ah !
toplanmıyor bu yalnızlık.
vakit perşembe sancısı,
saç diplerimde yaşayış ağrısı.
pencere önünde sabahlayıp,
şehre sırtını dönüşün,
elemsiz gibi gidişin.
gitmeye benzemeyen kalışın.
ah
hangi şiir paklar şimdi bu dolduruşu,
dallarım kırıldı,
konma sığırcık kuşu!
üzerimde unutmuşsun
oryantalist gülüşlerini.
o bahar ağzı kokmalarını,
bir de mevsimsiz kaçışlarını.
adınla yeksanım bu vakit.
ama’lar toparlamaz bu dağılmışlığımı,
söyle bu gidiş kaç cümlelik?
mayıs sonu telaşı var içimde,
bayramlık acılarımı toplayıp
giyindim ayrılığı üzerime.
kaç ülke, kaç coğrafyada
sürgün sebebiydi ki sevda,
beni içime terkedip,
içimi içinde öldürebildin?
ah sığırcık kuşum söyle,
kanatlarım yara derdin,
bunca gidişe nasıl sığdı kalbin?
- abdullah cemek
5.0
100% (5)