Ebe aranıyor düşük günahasolan günün telaşıyla, ocakta erir güneş koyu orman, içindeki yolu; geçen, gelin çiçeği henüz on dördüne açmamış, taze... kolunda sepeti; ak mantar ve doğacak bebelerin hayaliyle dolu ... ebe aranıyor düşük günaha anlatan sarkmış dudaklara ki birden, ensede bir dudak duyulur; eşkıya ve sık nefesli! göğe süzülür çığlıkla bir atmaca ıslak düğmesiyle kayar gömlek göğüs arası vadi, teri akar zilli basma etek ucundan da kan! ince patikada su değen toprağa gömülür bekaret kekik kokulu çalılarda, yaralı göz teslim alır, geleceği... ... nereye? ey, taze günah! an geçti; çıplak bedenin artık, gebe! az önce gönüllü düşük yaptı kaderin tespih tanesi yakan, tövben karlı ılgazda o an, orman kör gökyüzü küs kuşlar yalancı, bahar gibi!... teslimiyete tanık bir tek alabalık yüzgeci o da, fısıldar sofrada, tere/yağa bulanıp ... işte, sarkar kırışmış göz kenarından töre tutunamaz yaren utanmaz yar elinde püskül boynuna ilmektir, paslı zincir uçları tekerrür yeminli tırnakları kirli z/aman kirpiklerin kalır... _balıkçı kedisi tapınak kapısına divanedir_ gece çöker sine, dağ gölgesi peşinden _sıcak tene sinen siyah orkide_ olmayan güne çiçek açar korku, ağa namlusundan namusa mermi yakıştırılır, mor saten teni ağlar beyaz giyemeden salınır, canı çıkar ... bir sayfa kapanır kitabımı karıştırır boğazda erguvan rüzgarı harfler duyulmaz yaşlı sesler, bilinmeze feryat eder ben, gökyüzünde yakamoz avlarım... 4/7-8 |