YIRTIK ÇETİKLiLER
Kırbaçlarım sırtımda Türk askerine inmişti ve gün intikam günüydü tüm çizilen yaralarımın intikamını alıyorlardı,boşuna inen kırbaçların o acı ıslıkları şimdi zaferin ıslıklarıydı
Gerekirse Türk kadınları ile silah cephane taşıyarak dağ tepe demeden yorulacaktım,belkide bir dolu yaralar saracaktım,memleketin aşkımın yanıydı artık buralarda durmayacaktım son sözüm buydu , eşyalarımı hazırlıyordum,bir dolu kadın erkek çoluk çocuk yaşlı işte bunun adı vatan aşkı elele oldu halk unuttu tedbirsiz hükümeti,Vatan dediler yırtık çetikliler ,lifleri çürümüş elbiseler,fakirlikle ri ile koştular.Zengin olan tek şey o inancı taşımaktı. Kan kardeşim yeter ki istesin ne görev verilirse razıydım şimdi, canımı o topraklarda verecektim, sen bu millettten değilsin diye sarıldı boynuma buralarda ne işin var? var git var dedi kendi yoluna onu hızla ittim itiraz istemiyorum boş laf ise hiç. Bana derhal görevimi söyle yön göster artık bu topraklarda suyumu içiyorsam o halde bu vatan benim,o muhteşem kadın ve niceleriniz bu vatan için bebelerinizin üzerinden sıyırdığınız kundakla cephaneyi ısıttınız ,bu hırs bu aşk düşmanın ayaklarını kırdınız Nasıl bir vatan bu nasıl bir inanış çoluk çocuk yırtık lastikler kar buz demeden dağları aştınız hayranım sizlere aranızdayım işte diyordum. getirin sargı bezlerini koşun yeni yaralılar var bana hani demiştin ya en büyük aşk ne dediğimde?vatan aşkı sevdam vatan aşkı dediğinde değişmiyen cevabın şimdi kurtuluş savaşını duymak istediğin o zafer sesleri Şu asi dedikleri ruhumu dualarıma ve sana sürgün ettim,işte yine bir sedye hayal gibi görünürken kapının ağzında netleşiyor şimdi,bir yaralı feryatlar içerisinde inlerken diğeri ne olur bir bardak su diye bağırıyordu Ah be Tanrım bu nasıl sahnedir böyle? o bembeyaz tenleri şimdi barut kokuyor, deşilen yaralarından sızan kanlar ile savaş sadece sıcak taze kan kokuyordu sadece kan dumanlara karışık barut dişleri sivriltilmiş canavar düşmanlarda adını zafer ve bağımsızlık yazsın diye katıyordu tozunu dumanına En kötü günlerini yaşarken Anadolu bu Rum kızının burada ne işi vardı diye düşünecek kimse yoktu,Çerkezi Kürdü Arnavut lazı hiç farketmiyordu sadece kazanılması gerekilen zafer vardı akıllarda Ateşin en orta yerindeyim şimdi güneşin ışıklarından süzülen güller o beklediğim gülün mis gibi aşk kokusunu beklerken barut kokusu her yerim eyvah ! kandan çamurlar mı yolları yoksa şu sevdanın? açlık yokluk buz gibi soğukta sadece bir dua dilimde Şarkılarım gülümser ,içerim durmadan ağlar toparlan malısın kızım sakın ha vurulmasın kahramanlar en sivri taş ile bileyledim kalbimi zafer marşlarına adar dualar uzun gecelere uzanır hiç değişmez beni gören dostlar uzak durur düşman mı sanır? oysa hepsinin düşlerine kanatlanır şu vatan buruk dudaklarımda ayni şarkı mırıldanır bir gergefin iğne takılı ucunda Anadolu üzerine en siyahlarını işliyor denir bilmezler oysa kırmızılar o teninde ay yıldızı ile en parlağı işlenir haydi doğ artık güneşim gel artık şu ucu yırtık çetiklilere Nasıl bir şeydi şu Vatan aşkı? onca kan kokusu ölümlerin arasında yırtık çetiklerin ucunda yokluğun tam ortasında nasıl bir zafer beklliyordu ?inançmıydı iksiri? AŞKIN EN YÜCE DUALARINDA ÖNCE VATAN MI YAZIYORDU? |
Yüreğinize sağlık hocam, güzel bir eserdi.