hecegünaydın gece! kirpiklerimde sallanıyor çocukluğum. düş yangınından çıkageldim, düştüm bu hayatın içine. eskisi gibi değilim, sesim öksürüklü, yaram sadece dizimde değil. bir şarkıda geçtiği gibi, yaşam, sevdadan ibaret değil. günaydın gece! ben hüznümü aldım da geldim. yosun kokusu avuçlarımda, dinmemiş bir ırmağın nezaketinden düşen, usulca. kurdelesi eksik bir meziyetim var, yalnızlık baş tacım. kalbim hala yara’dan. her şeyi anlatacağım bir gün, huzuruna alırsa beni Yaradan. günaydın gece! hükmü sadece bana mıdır bu karanlığın? kimin gönülgahında taş,kayadır bu tek hece? leyla, aslı, ferhunde; ismi her ne ise. kırıntılarını topluyorum ömrümün, selası verilmek üzere kalbimin. ölümü bile hiçe sayıyor bu meşgale, hangi lügatta ateşten ayrı yazılmış bu tek hece? günaydın gece, ben o aymayan adam. sönmüş bir güneşe kapılıp, yıldızlar boyu savrulan. garip bir cümle edinip, tek heceye sığınan. bir ömrü sığdırıp heceye, geceyi sığdıramayan. - abdullah cemek |