Bazı ayrılıklar gitmeden başlar
Bazı ayrılıklar gitmeden başlar
Gri bir sis çöker evin odalarına Gümüş eğerli atları düşlemekten bezmeyen Kışa , ayaza , taylara mahrem Çıldırtan melodiler bürünür sedalarına Evereste türkü yakan süvarilerin Sahi ceketini giydin mi Yusuf Bazı aydınlıklar şafak sökmeden başlar Fecri kazip kıskanır bu billur hikayeyi Kışta gelenin avazıyla bir sabah kardelenler başkaldırır elli yıl sonradan Baharda gelen de hazırdır Mart’a Çilesi mükerrer modern havarilerin Erbain düşlerini saydın mı Yusuf |
Hiç bilmedi o nazlı canan.
Varsın bilmesindi Yusuf, varsın bilinmesindi ruhumuzda yaşanan.
Çok sevdim. Bilmem ki niye?!