Sandıklı yolunda ince bir bel
kıvrılır yatıyormuş gibi
hemen köşede beyaz bir büst
devleşiyor yakınlaştıkça
hava aydınlık,bulutlar dönüyor
yolda küçük bir kızı anımsanıyor
gözleri alabildiğine büyük





evlerin duvarları kireçle boyanmış
adam süt sanıyor gördüğü her yeri
durup durup,ilerliyoruz
eşiklere oturmuş bir dolu insan
yuvarlak meydana hizalanmış evler
köşede bir imam hatip lisesi
arkada yenilenmiş bir çarşı
gözlerin alabildiğine büyük





sandıklı yolunda küçük bir izmir
sığamıyoruz ikimizde
ne zaman başımı kaldırsam
hep denk gelen ellerin
nereye dönsek çarpar kollarıma belin
şimdi uzansam iki şehir arasına
bir yanım yine sensin





sandıklı yolunda küçük bir kız
bakıyor bana saatin kaç olduğunu bilmeden
hemen köşede büyük bir pastahane
yanımızda büyük bir market
iki adım gerimizde beyaz transit
03 LY 134 yarısı silik yazılı
yanında türkiye yazısı
ön koltukta beyaz peçeteler





sandıklı yolunda ikiye bölünen bir vücut
o zaman beş yaş daha küçüğüm kendimden
ne zaman izlesem böylece
okul sırasında çekiliyor yağmurluğum
şimdi daha güzel hissediyorum yağmuru
ne zaman ıslanacak olsam
iki şehir üstüme kapanır.













’Kasım