SEN
SEN
Ne uyku dindirdi acımı Ne de zaman getirdi beklediğimi Meğer hepsi bir düş imiş kurduklarımın Şimdi o yâr kıyısından ben düştüm... Bütün sözlerim yâr adına idi Sevgim, özlemim, tutkum, bekleyişim Yavaş yavaş mum gibi erirken günler Meğerse ben tükenmişim... Silindi artık gözlerim ufuktan Umutla adımlanırken esir yokuşlar Kelimeler uçtu dîlimin ucundan... Ve gecemden, rüyalarımdan, yorumlarımdan Yarınlara taşınmaz bir yorgunluk bıraktı ardından... Oysa koskoca şehir doğardı her sabahki Günaydın’ından Akşam başka batardı, Mehtap turkuaz doğar, kalbim aşk diye atardı Ne zamandı hepsi hatırlayamam Şimdi sorma bana, bir varmış hiç yokmuş olan sonraları... Kıyamadığım kıydığından beridir sevdaya Ne kaldı günümde tebessüm ne baharımda açan gül İnsan hiç küle döner mi azizim derdim? Yaşayarak anlattı yâr dediğim... Bildim. Bildim bilmesine de kendimi teselli edemedim Ne ardından kem söz ederim artık Ne dilime değdiririm aşk diye andığım yâr adını.. Ben düşlediğim senli şehire hicret düşlerken Kendi kalbimde gurbete sürüldüm Demek isterdim sana Ama diyemedim... Zehra Asuman |