Şah çekiyor karanlık...
gece yüzümü okşuyor usulca
serpilmiş yıldızlar askerleri sıkıştırıyorlar kalelerimi karşıdan şah çekiyor karanlık mat oldum olacağım içimde devrik bir ülkenin külleri asil kanın üvey diyor ruhumdaki son mumu üfleyip pembe ve buzlu yollara düşüyorum gıcırdayarak açılıyor içimdeki kapılar hiç birini çaldığımı hatırlamıyorum biliyorum kalbimin bekçilerinden hayır yok hissizim derin bir uykudan uyanmış gibi kederlerimi yutkundukça yalnızlığımı büyüten duvarlarım umutlarımı aç, günlerimi susuz bırakıyor güneş koynumda vedâ ediyor kalbime acımı harf harf heceliyor çalan piyano ruhumu bırakıyorum notaların sırtına mevsimlerden mevsimlere süzülüyorum sonhaharda duraksıyor, yere düşen yapraklara ağır ağır hapsoluyorum kendi evimin öksüz kızıyım bu sıralar tütsü ve çay kokan çiçekli perdelerim gün ışığını görmeden ölen şiirlerime benziyor soframdaki tuzluk ağlıyor tatsızlığıma ekmek sepeti boş, koridor küskün sokaktaki lamba sırtını dönüyor odama karşıdan şah çekiyor karanlık mat oldum olacağım gökyüzünün ellerine tırmandıkça yeryüzü sürüklüyor beni yatağıma teslim ol çağrısına irkiliyorum tersine çakılıyorum tavana şaşkın beyaz bir yarasa gibi kanatlarım havada sâhi, kimse görmüyor mu? gökkuşağı dalgalanıyor beyazı temsil eden bayraklarımda karşıdan şah çekiyor karanlık mat oldum olacağım kalelerimi korusun şehrin lambaları sabaha da söyleyin bekletmesin kıpırdayamıyorum... ✒T.Y. |
Çok Beğendim.
…………………. Saygı ve Selamlar…