Dik Dur Annem!Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir anlık duygu yoğunluğu ile
şehitten, annesine mektup yazdırdı kalem Sürçülü lisan etmişsek affola Kahpece kurşunlarla vurulsam dahi annem Dermanım kesilip de yorulsam dahi annem Parça parça dökülüp savrulsam dahi annem Ben şehitlik tahtına binip de göçüyorum Sevincimden bir bilsen nasıl da uçuyorum İsyan edip sakın ha dilin dönmesin aha Şehitler ölmez annem hamd et yüce Allah’a Verirdim bu uğurda olsa bin canım daha Kefensiz bu diyardan göçüp de gidiyorum Şahadet şerbetini içip de gidiyorum Dünyanın çileleri çekilmez gelir ancak Malı, mülkü, derdiyle devredilen bu sancak; Doğumla başlayıp da ölümle son bulacak Bil ki kanı donacak dehşetinden zalimin Soğuk nefesi tene üflenince ölümün Ey benim nurlu yüzlüm dünya kimseye kalmaz Ebede sürgün veren goncalar asla solmaz Böyle güzel bir makam herkese nasip olmaz Mazlumun yâri Allah korksun ölümden zalim Yakasına yapışır yaptığı her bir zulüm Dik dur annem dik dur sen eğme sakın başını Gam yükünü yükleyip düşürme bakışını Sen şehit anasısın sil gözünün yaşını Var ya anne şu dünya bir kuruş dahi etmez Hakka karşı durmaya zalimin gücü yetmez Biz ölümü öldürüp göçtük elhamdülillah Şahadet şerbetini içtik elhamdülillah 9 Kasım 2016 |
Şehitler ölmez annem hamd et yüce Allah’a
Verirdim bu uğurda olsa bin canım daha
Kefensiz bu diyardan göçüp de gidiyorum
Şahadet şerbetini içip de gidiyorum"
Bu dizeler üzerine daha da bir şey söylemek ne mümkün! Güzel duygularınızı bizimle paylaştığınız için teşekkürler