Piknik Sepeti
Kalbim ve Hasılatım Kırılmış Dağı
Ağzımda sadece bozuk kelimeler kalmış, korkuyorum harcamaya ananemin selamı var elimde sadece yer misiniz çocuklar, ananem: kalbi ne zaman kırılsa,yere dökülen kırıkları toplardı mavi elleriyle, günahı ve reçeli sevmezdi böbrekleri yetseydi beni evlendirecekti... Efendim Bahçesi ben anneme çekmişim bu son iki rakıyı mezesinde ıslak şarkı avucuma neredesin ağacı kök salmış telefonu kapat anne üşüyorum çok soğuk tuvalette mutlak biri ağzından doğuracak am tarihe karışabilir anne ciddiye almak gerek belki vajinusmus aynı pipetten içmekten bile bulaşır Annem: Kızlık zarını kaybettiğini bilmiyordum, ta ki oturduğumuz eski evin altında bulana dek. Sirtaki Duası bu kuşlar eski sevgililerimin göklere açtığı yaralardır bilgi kelime hızını aşmış yırtıcı hayvanlar inmiş kasıklarıma zordayım görünen o ayna oynatma baba seni sevmek ; her zaman mekancının kazandığı bir kumar saçlarını kestirmişsin güzel ben de ayak parmaklarımı kestirdim eski sevgililerini öldür baba ben onlardan ananeme seccade yaptım kadın nerdyse namazı bırakacaktı gerisini sen düşün ara sırada beni... Bu Şarkı Gibisi Yok Nehri dilim çok acıyor, kanserli kuzu eti yedim fena yanıyor senlilik ,ortam güzel Süreya henüz ölmedi kokteyl veriyor adamın biri kadının ağzı için ben bahçede ölü bir nokta arıyorum yaralı bir virgüle de tavım aslında papyonum aidsli bir kelebek bu takımım yeni evet annem aldı senden ayrıldıktan sonra serçe parmağım büyüdü uçmayı öğrendi sana aşık olduğum gün yaralarımın fotokopisini çekmeye gerek kalmamıştı vekaleten tutmuştum ellerini hanefim olmadı ,yetmiş altı kilo yalandım beni sevmedin parkında öpmüştüm bacağını bacağın kırbacın namusuydu hala aynı kravatı takıyorum kavgaya giderken sokağımda hala aynı börülce kan karışımı o koku ayet no 56 kat 7... Kirli İş İngilizcesi de Güzel Dirty Job Parkı ağacın biri kadının sırtına kalp ve ok çiziyor ne güzel, deri kanamalı deri solgun ve kızarık ben hamakta annemi sallıyorum, bir ileri bir geri annemin ölmüş olması neden bozsun ki piknik düzenini temiz havada sabah kahvaltısı gibisi yok birazdan bir kaç tahterevalli birkaç salıncak ektim mi toprağa sen bu parkı seneye gör bir ekime kalmaz bütün çocuklar ölür... |
kanatsızdı kuşlar ve dudaksızdı tüm aşklar
sonra mı üstümü örttüler bir sonbaharla
çok sonrasını hatırlamıyorum ha bir de piknik sepeti vardı..
ustaca...