CANCAĞIZIMNe güzeldi sükut, başımda duman; Bir ben vardım, birde asılı zaman, Sevdalarım vardı, cana kıymayan; Çektiler, üzüldü ayağım yerden, Düştüm yüzü koyun, hızlı trenden! Su sesi, kuş sesi ve kaval sesi, Yanağımda zambakların busesi, Dudağımda Yesevi’nin nefesi; Seher vakti ben düşerdim yollara, Bilmezdim; fırında ekmek kaç para. Başaklar çatlarken gün ortasına, Kalmaz gönlümüzde, ne gam, ne tasa, Bir de cam bardakta demli çay olsa; İnan, herşey nasıl kolay olacak, Kıyamet mi ? Nasıl olsa kopacak. Gün eğer başını, deniz durulur, Her gönülde harlı ocak kurulur, Aslı göle düşer, Kerem vurulur! Halelenir göğümüzde, ay dede, Kırılır kadehim, son meyhanede ! Cancağızım, hayat dediğin ne ki? Çekersin birini, kalır öteki, Ömrünce sayarsın bitmez pösteki; Bir güzeli düşür yine gönlüne, Ne de olsa ömür katar ömrüne... Hayrettin YAZICI |
kalemin daim olsun.
saygılarımla...