2
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1084
Okunma
Burda
Çıplak ayaklarla akşamki yağmurdan kalma bir hayal kırığı birikintisinin tam ortasında
Yazarken zor okurken sıkıcı
Burnundan girip kalbini boğmuş cellat
Ya da
Kalbine girip burnundan getirmiş
...
döngüsel metaforlar yığınlarca geceyi
Boş bir levhaya eviriyorken
Belirsizlik boynunda
İnce çizgi keskin
derin bir anekdot
Kimsenin dilinin ucuna gelmeyen
Benim aklımdan çıkmazken
Uykunun göğsünü karalarım
En yumuşak kara kalemle
İstersem orantısız kalırım
İstersem hiç...
Ekimin eylule kıydığını sananlar kadar hüzünlü
Olmalı avurtları içine göçmüş ihtiyar kader
Burda işte yukarıda dendiği gibi çıplak ayak
Soğuk sokakların ihanetinde
Bir kaç meftun araklarken
Gözleri dilleri akılları bağlılar
gerçeğe uc adım uzakta ölebilir
Sakin olun kimsenin umudunu yeşertmeyin
Gezegenin kaçıncı boyutuysa artık
Herkes bir saksının dibinde şimdi
Burda
En son dediğim gibi
Çıplak ayak...
hiç olmaklığımızı kimden duyduysak orda...
5.0
100% (6)