Uzun Yollarda...
çok uzun yollarda bulsam kendimi
gayrı-ihtiyarî sürüklese beni ayaklarım güneşin koynuna doğru yürüsem gitsem, yol alsam meçhûle yol hiç bitmese ben hiç yorulmasam... kaçsam, bıçak yarası hatıralarımdan içimde öğütülmüş zehirli acılardan sonra yabancı bir semtin ışıklarında ellerimi ısıtsam bir sokak kemanının tuhaf büyüsüne kapılsam iliştirsem ruhumu âhengine ve yorgun çalgıcıya cebimde ki son tebessümü bıraksam herşeyimle başka bir şehir koksam ve akşam üstü yorgunluklarda bulsam bambaşkalığımı... şemsiyemi versem yalın ayak çocuğa yağmurda koşsam rüzgara bıraksam karmakarışıklığımı... terk edilmiş bir kaldırımda sorgulasam hayattan çalınmışlığımı... ıslak sokaklarda aralasam karanlığımı ve bıkmadan usanmadan yazsam yarım kalmışlığımı... yollara çıksam upuzun meçhül yollara gayrı-ihtiyarî sürüklese beni ayaklarım saklasam derin kayboluşlarımı, karanlığa gömülmüş bütün yok oluşlarımı... ✒T.Y. |
sevgilerimle.