Buldu mu Bilmem!Şiirin hikayesini görmek için tıklayın ’’Bulur inşallah’’
Duygularımı kemiriyor kalem Oysa duygular derinleşmeli Büyümeliydi O kadar büyümeliydi ki yazamayacak hale gelmeliydi. Önemli olan neydi sahi Yazılanların bir değeri olması mı? Bir mesajı belki kendine saygı, özüne dönük Kendisiyle barışık. Bir beklentisi olmadan Bilmem ama mola da vermeliydi icabında,kağıtlar usanmasın diye Ve aslında hiç yazmamalıydı ya! Bulaştı bir kere şiire hevesi Selam ve dua ile Uçan kuşta, börtü böcekte Yokuşunda, düzünde ama en çok da yamacında aradı seni Buldum derken; kaç kere sürüldü sensizliğe Sil baştan kayboldu mısralarında şiirlerin Issızlık dokuyup satır aralarında; kendini yerden yere vururken Kaç kere ölüp ölüp dirildi kimbilir Bazen Bir yağmur damlasında ıslanırken sırılsıklam Kupkuru toprağın, çatlayan bağrına ağıtlar döşerdi belli belirsiz Bir çiçeğe sevdalanırdı, bir dağa, bir çakıl taşına belki de Serçelerle selam salardı köylere; köhnemiş sokaklarından şehrinin Dikenine vurulup gülün, bülbülle aşık attığı da olurdu çağırırken ağladığı da Bir ucu mağrip bir ucu makbere dönük iki uçlu ok gibiydi Bir yanı pir nur, diğer yanı bulanık hatta karanlık Ya taşardı sığmayıp bendine ya çekilirdi kabuğuna Ya meddi ya cezir Biraz yer biraz göktü O, hep kendi yangınlarında yandı Kendi kuyularında saklandı Ama hep seni aradı hep sana yöneldi; kendince Biz yoğurdu kaşıkla yenir bilirdik Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıymış meğer 19 Ekim 2016 |