KarmaşaEylül süpürdü işte hüznü kendinden Kadim zamanlardan beri adeti budur Bunda Benim sesimin bir kırıntı kadar dahli yok Kara terkedip günahlarını Yağmurları temize çeken ben değilim Bana sormasın yargıcılar Gecenin neden taylar gibi Hüzne boşaldığını Sormasın şiirin hesabını Akl-ı evvel ruhu sonra adamlar Eylülse Eylül Karsa kar Yok benim gözlerimdeki sürgünün Bu karmaşada imzası Güz günlerinin tenime sunduğu aşkı Savaşla izah edebilecek kadar Günahsızdır kalbimin derinleri Eylül Aşkı kendinden menkul Bir mevsim olmak suçunu Çıkarsın önce kendi üstünden Sonra verebilirim ben hesabımı Aklıma katranlar giydirip Neden tüye buladığım Bu sorguda çıkar ortaya Gövdemde kabaran aşkı Tırnaklayıp kedere dönüştürmemin cezası da Bu oturum sırasında verilebilir Neden,nasıl,ne için,nerede? Sorular ruhumu yakmadan önce Keyifli bir idam öncesi tasarlıyorum kendime Şöyle sigara dumanıyla Puslandırılıp efsunlanmış Bir darağacı görüntüsü gibi mesela Ama ölmem Ölmemem gerek Eylülün süpürdüğü aşkı Nereye sakladığını görmeden Diplomatik bir ölümdü kurguladığım Kendi hakkımda Dünyanın dengelerine bir teması bulunan Proleter ya da şehit bir ölüm tasarlamıştım Eğer zaman Acımasız çocuğu Eylülle Senaryolarımı baştan sona değiştirmeseydi Diplomatik bir ölümdü evet Sonum hakkında kararım Bir savaşın ortasında Dünyaya çekilmiş bir kılıç gibi Ölmekti tasarladığım Ama ölmem artık Ölmemem gerek Eylülün benden süpürdüğü aşkı Nereye sakladığını Öğrenmeden... Kasım 2006 |
Ölmemem gerek
Eylülün benden süpürdüğü aşkı
Nereye sakladığını
Öğrenmeden... tebrikler