Güzün Gürzü BaşımdaGüz içimde gezmiyor henüz Yağmur arkamda fon Dilimi Damlaların şefkatine bıraktım Saçlarım zaten hazır Şiirsel bir ıslaklığa Hani hain bir iç çekişle sokulunan İzbe evlere girercesine Ruhumu güzün şiddetine bıraktım Uzaktayım rıhtımlardan Martılara mektuplar yolluyorum Bozkırın sarı sahanlıklarından Maviyi soruyorum hep derini soluyorum Çünkü güz Acısız yerlerime sürdüğüm melhemi Ovuşturmuyor Zehre bandım hüznümü Yılışık bir neşe tadı kaldı ağzımda Öteler sahiller gözyaşları Ayazda kalmış kalp tabloları Gibi imgelerle geçiştirilmiş Bir şiir Zorlasa da şairliğimi Artık bir büyük büyüye talibim Gecenin resimleri Dikkatimden kaçsın varsın Artakalan bu hazandan Paydasız paysız bir aşk Olabildiğince yalnız Alabildiğine bencil Eşyanın kara katiliyle teke tek kaldım Elimde Demirlerle izah edilebilecek kadar katı Mısralar Parlaklığı geceye korku salacak kadar çekici Bir zonklama Şakağımın bir yanında Ve hala müreffeh bir uykum yok Upuzun tertemiz çarşaflarda Seziyorum Güzün gürzü başımda Ötede çatlamak üzre ekin toprakta Haritasız bir ülkeye dönüşüyorsam Ellerim Kıpkızıl günahlarla yıkandığından Sesim Lağım kokusuna karışıyorsa Nefesim O’nsuz kaldığından 19 Eylül 2007 Şükrü Özmen |
Saygılarımı sunuyorum.