İstimdat!Sancılanıyor sızım tükeniyorum an an Soldu yine sol yanım azalıyorum; aman! Hicranı vurdu vakit hüzün dokuyor zaman Sarardı yapraklarım dökülüyorum ey yâr Yıktı geçti gönlümü yaktı geçti âh-u zâr Şu perişan hallerim katında biliniyor Tökezleyip düştüm yar yüreğim deliniyor Yine kapın önünde bu mücrim dileniyor Kırılıyor dallarım bükülüyorum ey yâr Kıran vurdu bağıma boran vurdu sardı har Kim bilir hangi zehrin peteğinden bal sızdım Hangi dağın başında hangi bulutta tozdum Kaç kere tövbe ettim bilmem kaç kere bozdum Pare pare oldu hal sökülüyorum ey yâr Geçit vermiyor dağlar düzüm yokuş kapım dar Akıttı zalim nefis zehrini her dilimden Karıştı sularına can çekildi ilimden Gelmedi hiç bir çare acziyetten elimden Sarsılıyor surlarım yıkılıyorum ey yar İçerim yangın yeri dışarıda yağar kâr Geçti hazan çattı kış yer büründü beyaza Üşüyor duvarları odam düştü ayaza Lal bağladı dilimi çözülmüyor avaza Buz tuttu içerlerim çekiliyorum ey yâr Rahmeyleyip kalbimi şefkat kanadına sar Çekmiyor artık dizler güç yetirip dermana Karıştı gençlik heyhat çoktan toza dumana Açılamadı gönül yelken açıp ummana Mengeneye vurulmuş sıkılıyorum ey yâr Yıktı geçti gönlümü yaktı geçti âh-u zâr Gelip kapım çalmadan, ecel çekmeden ayar Medet ya Rabbi medet kalbimi nurunla kar 15.10 2016 |
Tebrikler, saygilar.