ne zamana...?bu dar mekana esir edilmiş kuru eller gözkapaklarında bilincin ürettiği bütün sözlere değer ufukta dans eden ölüm oyunu oynuyoruz güzelleşiyor mekan yoldan geçen insanlar var ve birisi bir şarkı söylüyor çok alçakta delinmiş gökyüzü gün deri değiştiriyor diniyor yıldırım ve gidiyor bulut birkaç dakika daha titriyoruz vakit çok geç şakırdayan zincirlerin çevresinde düşecek ağaçlar henüz uyanıyorum ben zaman çoktandır unutuldu yorgunluğum ve hıncımla yaza açılıyor pencere ve hala belirsiz günlerin ardı "her zaman bir çıkış yolu vardır derler yanlış demişler her zaman binlerce çıkış yolu vardır aslında..." |