Kronik Sızılar Barikatı
Gözlerimiz çiğlerle halelenmiş
kronik sızılar barikatı bağrımız Buğular , çağıltılar , harabe şarkıları Manipülatif yanılgılar gizlenmiş şuur altı mesajlarına süt annesi çağrımız "Mevla görelim neyler " Dünyaya ilk adım atışımızla başlayan iyi niyetlerimiz vardı bizim Bahara, inkılaba ve direnişe dair El sürmeden silaha Bilmeden rovelverle ,ondörtlünün farkını Sığ(ın)madan sabaha Söylemişliğimiz vaki kurtuluş şiirleri yahut diriliş Ayran , simit eşliğinde lodosa karşı "Çırpınırdın Karadeniz" "Hummalı gözlerimiz" Kahr-ı pespaye Rah-ı meşakkat Anılarımıza kastedildi evvelen Saniyen masum kalmış yanımıza Kimimize Şirin olmak düştü Kimimize Ferhat Kimimize de dağ olmak düştü Palandöken mesela Nanga Parbat yahut Karakurum... Baba olmak gibi yalçın "Tutam yar elinden tutam çıkam dağlara " Hüsnü zannımıza suikastler düzenledi Bugünler için devşirilmiş keskin nişancılar Bir vakt-i keder oldu Eyyam-ı telattuf biriktirirdik heder oldu Suz-i dil olmuştu muştularımız Fizan olsa da niyetliydik gitmeye /ki bazılarımız çoktan gitti önden gidenlere dair şiirler yazıldı ardlarından şetaretle bahsedildi adlarından/ "Önden giden atlılar" Niyetliydik gitmeye fizan olsa da Anne rızasını almak en zoruydu Bir de öpmek gözlerini cananın muhayyel dudaklarla "ne ağlarsın benim zülfü siyahım bu da geçer ağlama" Kimimize aylar hep mah-Muharrem Kimimize Eylül Yangınları içmiştik semaversiz kış akşamlarında Ellerimiz cam kırıkları Hiç ümitsiz olmadık biz hem Kan ağlarken içimiz en şad gözüktük dünyanın tüm halklarının bayramlarında ama bir kurban bayramında yaşadık açıktan matem bir de ramazan sonrasında kulağımız memleketten gelecek telefon sesinde "Sefinem gark oldu dert deryasında " "Kimseye kıymamıştık biz oysa " Ah rah-ı meşakkat Şehr-i har Kimimiz yakınız kimimiz uzak Kimimizin yazgısına ilişmiş muvakkat firar Yansa da sana dair ahsen niyetlerimiz Bir orman yangınında "Bekle bizi istanbul" Işık... "Mehlika sultana aşık" |