BİZ ŞANSLI ÇOCUKLARDIK.
Biz şanslı çocuklardık;
Dere kenarlarında ki böğürtlenleri yıkamadan yemenin tadına vardık. Çamur deryasında her gün güreş tutuşa tutuşa ergenliğe erdik. Kocaman kiraz ağacından düşünce bile ,sadece azıcık ağlardık. . Biz şanslı çocuklardık; Reel yaşadığımız dostluklarımız vardı,sanaldan uzak Biz, hiç bir zaman dostluklarımıza kurmazdık tuzak. Ve ayıramazdı bizi birbirimizden mesafelerde ki ,uzak Öyle sıkı dostluklar kurardık ki, gün aşırı ayrılamazdık. . Biz şanslı çocuklardık; Köyde ki yaramazlıklarımıza büyüklerimiz bile kızmazdı. İmecelerle yaşanan bir hayattı ,dostlukları bozmazdı. Herkesin çocuğu, belki herkese karşı yaramazdı. Fakat, hiç birimiz ,kimsenin ailesine yanlış yapmazdık. . Biz şanslı çocuklardık; Hurma ağacından doyururduk çoğu zaman karnımızı. Kara üzümü yiye yiye temizledik adeta kanımızı. Ak eyledi Köyün doğallığı,saflığı ak olan alnımızı Ruhumuzu ,kalbimizi temiz tutardık, yanlışın tarafı olmazdık. . Biz şanslı çocuklardık; İlk aşklarımızla bakıştık sadece ve onlarla hayaller kurduk . Ve sonra o ilk bakıştıklarımızla güzel yuvalar kurduk, O köyde öyle yaşadık ki yıllarca,taşına toprağına Ram olduk, Bir dilim ekmek kapısı kursalardı,o köyden asla ayrılamazdık. . Şimdi yürek yangınları içinde mazinin gölgesine yaşlanmışız. Biz meğer o köylü olmakla ne şanslı insanlarmışız Evet Biz şanslı çocuklardık, bunun o zamanda farkındaydık. Çünkü Anadolu’nun bir köyünde Anadolu gibi yaşardık. |