Zümrüt tepeleri sanki bir anıt
Kol gerer üstüne dalı Artvin’in
İsteme şanına özgü bir kanıt
Serilmiş altına halı Artvin’in

Dağların başı değer yıldıza
Turna’nın soluğu yetmez o hıza
SİS’in damlaları hep sıza sıza
Renk katmış Çoruh’a alı Artvin’ın

Yurt tutmuş yörede severek her çağ
Karçalı soylu dağ, bağları öz bağ
Dalının birinden akar iken yağ
Ötekinden akar balı Artvin’in

Çoruh’un kimliği yücelmiş ünü
Dokdurmuş havuzu taşmış kürü
Özlenir meyvesi türlü ürünü
Havada kapılır malı Artvin’in

Vurulsun opurmoleye gemi yuları
Altına dönüşsün gümüş suları
Arhavi ve hopanın tüm kıyıları
Oluversin yalı yalı Artvin’in

Göçmeyen kuşları sanmayın üşür
Dört mevsim dalına konar ötüşür
En keskin kokulu güle dönüşür
Bağrında yeşeren çalı Artvin’in

Sekiz ilçesinin her biri inci
Öz kardeş olmuşlar hepsi birinci
Yurdumun övüncü gerçek sevinci
Özünden yanadır falı Artvin’in

Yiğidi yoldaşı her yönüyle ak
Özlüdür mayası olamaz uşak
Yakışır beline lagantlı kuşak
Mermiden ses kapar şalı Artvin’in

Kadını erkeği aş eder taşı
Hep dolu yasayıp yaş eder yaşı
Yön verip aklına baş eder başı
Kıyıları doludur sal’ı Artvın’in

Her taşı cevherdir sanma kayalık
Gönülden gönüle veririm salık
Gel yaşa yöreyi gör ayrıcalık
Dostluğu bambaska halı Artvin’in