GÜLÜM
Sorma durumumu inceden ince
Sarp dağları aştım yorgunum gülüm. Dayanamam böyle hadsız sevince. Cosamam taşamam durgunum gülüm. Kurumuş pınarlarım,Su yok içene, Kavrulmuş bağrımdan geçen gecene. Aşk olsun böyle bir yolu seçene. Geçmişim kendimden vurgunum gülüm. Sanki yanıp yanıp sönmüşüm tende. Beş duyum kül olmuş görüver sende. Ne ben kendimdeyim ne özüm bende. Çok uzak düşmüşüm sürgünüm gülüm. Olmadı kimseyle kinde yarışım. Çok Sıcaktı,içtendi,hoştu sarışım. Ne yazık olmadı gerçek barışım. Uzak dur yaklaşma üzgünüm gülüm. Sevmelerden yana şansım yok benim, Harama kapalıdır bütün bedenim Gençlik hatalarımın tövbesindeyim. Tek derdim, Allah katında ben neyim. Söyle Nem kaldı,kaç günüm be gülüm. Gözlerime mil çektim güzele karşı Nefsime düşen korku titretir arşı Bu dünya bir pazar ve bir çarşı Aldığınla gitmektir sonun be gülüm. Sorma hallerimi,uzaktan uzağa Çok denizler aştım nemliyim gülüm Güzellik çekemez beni artık tuzağa. Hakkın cezvesinde demliyim gülüm. Ölüm aynaya düştü bak önümde yine Selam verdim korkuyla çekine çekine Gel diyecek güne odaklandım tenimle Tek sevdam Mekke ve Medine gülüm. Gencim dedim Diyar diyar gezdim. Ömrümü ayak tabanımda ezdim Kâh yoruldum Kâh sıkıldım ve bezdim Dünya’nın boş olduğunu bileyim gülüm. Bırakta günahları tövbelerle sileyim Ben kimim ben neyim haddimi bileyim Ölmeden önce Ölümü öldüreyim Hakka kul olmaya özeneyim gülüm. Şeytanla hesabımı artık dürerim. Abdesttır Duadır benim hünerim. O Asi’yi, sağmadan da güderim. Hilelerini bilir ince ince döverim. Hurilerle kurulsun düğünüm gülüm. |