5
Yorum
8
Beğeni
4,9
Puan
1025
Okunma
Bu gün hangi buruk hırkamı
giysem acaba
kaldırımlarda dövünen
yağmalanmış duygularımla
ördüğüm gri hırkayımı
Yoksa yangınlarımın kör dumanında
kaybolmuş hayallerimin
isli siyahımı
Ey sevgili,ki
bu kelimeye layık değil varlığın
en acı arabesk şarkılarını
giydirdiğin çileli ömrümün
siyaha bürünmüş duvarlarında
kilitli nefesimle ruhum şad olmak üzere
Hezeyanlar la sürgün ettiğin
gülüşlerimin bedelini ödermi dönüşün
Hayır gelme
Islak ve yağmurlu o gecede
ıhlamur kokularının terk ettiği
kaldırımlarda kaldı yüreğim
Hezeyanlarla dinginlediğin
düşlerime nefessiz bir ben giriyorum
Geceler göz yaşlarını
döktükçe üzerime
nemlenen dinginliğim
yüz tutar çürümeye
Uyanırım bazen sen gelirsin
kömür karası
acı mayalarla dolu ellerinle
İrkilirim gelme
bakamam hilelerle dolu gözlerine
Kaç çetele çürümeye yüz tuttu
ruhumun duvarlarında
Kaç acılı şiir yazdı kalp atışlarım
yükledim kanatlarına kuşların
kaç acı çektiler yüreğimden
serçe gözleriyle
Kaç kere yıkadı beni yıldızlar
ruhumu iyileştirene dek
arındım senden
Şimdi senden kurtuluşumu kutluyorum
kadeh tokuşturuyorum yıldızlarla
gecenin saf duru çiylerini yudumlayarak
Yeni bir ben doğuyorum
ekimin ilk gününde
senin benden gitmişliğinle
yıldızların ruhumu yıkadığı
bedenimle
dim dik durup
ılımlı yağmurun eşliğinde
adı sensiz umutlar ekeceğim
aklımın bahçesine
Ekimin ilk günlerinde
Sabahat Çelik
01.10.2016
5.0
88% (7)
4.0
12% (1)