Birileri kaçmak isterken kokuşmuşluktan Kan, kin ve nefretle,kucaklaşmışsa eğer En derin hücrelerindeki, karanlık ormanlarda Ağaçları tutsak olabilir Kansız damarlarların canlandığı soluklandığı Yaprakların; Ve dökmüşse içini o anda gövdeleri saklı duran Yüreklerin çarptığını ya da bir dağ eteği poyrazına kapılan Rüzğarı ağladığını kızların Güneşin sularına gömen kişinin yazgısına. Ay ışığı batımında O eşsiz çehre, Ne de acı içindeki insanların gözyaşları; Kovuklarınızdan; seslenir size Rüzğarın teperden gelen yankısı Karşılıksız acı içinde zavallı ruhunuz Yazgının narin bedeninden koparıp fırlattığı.
Ne ağır sözler Çıplak kayalar ve ıssız yerler Boyunca, gökkubede haykıran hıçkırıklı yağmurlar Durup durup tuz bastı kanayan yarasına ah insanoğlu Yüzkarası lekelerden ötürü; Dert yanıyor ıssız kırlar ve ormanlarda Öfke ve dehşetten rengi kaçmış gün ışığının Yeni bir mevsime kucaklarken Boğuluyor öte yanda kendine kurduğu tuzaktan.
Yaşıyor musun ey kutsal doğa, Kulak veriyor mu anacıl sesine Bu sesi unutan insan ve bunca zulme Nasıl katlanıyorsun??
Kuşlar salıyorlar narin bdenlerini rüzğarlara Süpüyor sonbahar nemli havalara kucak açmakta zaman Kış bastırıcak mevsim sonunda Soruyorum Dağlarda çözünecek buzlara Tekrar bahar gelecek mi vahşi hayvanlara O bizim ellerde Yeni aşk esintileri üfleyecek mi rüzğar Yurdumun üstünde dönen aç gözlü akbabalar.
Avunur mu korkak ve nankör insanların Gözyaşları ve övgü dolu sözleriyle hayata itilmiş, Kakılmış birilerinin mezarları?
Daha kötüye gidiyor zaman; Hatadır beklemek bizden sonraki yoz kuşaklardan;
Öcünü alamazlar yılanlardan Yem olsun adsız cesedim vahşi hayvanlara; dövsün Bulutlar dağılsın parçaları sağa sola yağmurda Silinsin adım sanım yeryüzünden Yeterki, bir dünya bırakalım Kansız kinsiz ve nefretsiz Yeni doğan kuşaklara…
Bu iç düşmanlar bir tilki kadar kurnaz Bağnaz yobaz ve bir o kadar büyük tehlikenin çanları. Ve belkide bize kendimiz kadar yakındalar Yeditepe üstünde karasapanın ağırlığını Duyacak. Dahası çok geçmeden
Belki yuvasını bulacak osmanlı kentleri Siz çalıp oynarken zelzele ve depresyondan binaların yıkıntıları üzerinde dörtayaklı yaratıklar Yoz kafaların karanlıklarına gömecek Kendi ülkelerinde, ellerinde kaçırılan balonların İpleri: bu ülke bizim eğerki; sahiplenirseniz…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İPLERİ KAÇIRMAYIN!! şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İPLERİ KAÇIRMAYIN!! şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bizler ağaç gibi olmalıyız değerli üstad.Dallarıızın arasında kuşlara benzeyen küçük çocuklar,küçük yürekler barınabilmeli,sıcaklık hissedebilmeli.Unutulmasın ki onlar insanlığı bizden öğrenecekler.
Duyarlı kardeşlik kokan şiirinizi çok beğendiğimi ,sizi çok değerli bir üstad olarak gördüğümü,kötü dünyayı sizin şiirlerinizle sevdiğimi söylemekten mutluluk duyuyorum,hoşçakalın iyi akşamlar
Belki yuvasını bulacak osmanlı kentleri Siz çalıp oynarken zelzele ve depresyondan binaların yıkıntıları üzerinde dörtayaklı yaratıklar Yoz kafaların karanlıklarına gömecek Kendi ülkelerinde, ellerinde kaçırılan balonların İpleri: bu ülke bizim eğerki; sahiplenirseniz…........ yüreğinize sağlık değerli şairem kutlarım güzel şiirinizi sevgilerimle
Duyarlı kardeşlik kokan şiirinizi çok beğendiğimi ,sizi çok değerli bir üstad olarak gördüğümü,kötü dünyayı sizin şiirlerinizle sevdiğimi söylemekten mutluluk duyuyorum,hoşçakalın iyi akşamlar