NEDEN ŞİİR YAZAR İNSAN?
Kandırılmış akşamların sabahı var;
Düşlerin ise öncesi Ve yarınlara gebe benliğin ifrat yüklü sözlüğü. Bir elinde rugan çizmeler, Sol kulağında sağ/anağ/ın yankısı, Nidasında ise saklı gizemli bilmece. Tüm hezeyanların bir çıkış noktası var: Pergelin ucunda çizdiği yuvarlak ressamın, Elinde tokası bağlarken ıslak saçını şair: Hem de afili bir hüzün Depreşen günbegün. Neden şiir yazar insan? Ve neden susar suslara gömülmüş bir cehaletin Aykırılığına gizlendiği iken gün gibi aşikâr, Yine de şakır adeta Konduğu kırık dalına gülün Hazin bir lehçe yüklercesine Derken çözülür bağı diz/e/lerin. Ölmeli mi yazmadığı akşamlarda? Gömmeli mi umutlarını kaygan toprağa? Elinde o dirayet zincirine eklediği yarınlara Bağlandığı imgeleri de mi reddetmeli Varlığına tenezzül etmez iken Yüreğin temsili resmi, Şeceresine kaydettiği dünleri de sırtlayıp Boğulmayı meziyet bilmeli ister istemez, Hele ki rüştünü ispatlamadığı yenilgilerin Çökük avurtlarını da gizlemeli peyder pey Ve çöküşü iken zimmetli evrene Yâd ettiği bin bir sevdayı bellemeli, Yazarken usul usul… |
Sevgilerr,