Eylül
tomurcukların rüzgara fısıldadığı korkulardan tanıyorum eylülü
daha ninni çağı geçmemiş dallara tırmanan o ölümdür, içime sığdıramadığım.. hep sorarım kendime ölüm, sırtında kaç baharı taşır? ben ölüm olsaydım omuzlarımda baharı taşıyamazdım ve bir kez daha tökezler düşerdim cesedime çarpıp, ölürdüm yine, ölümlüymüş gibi yeniden sığardı doğumum da, ölümüm de eylüle çünkü ömrü hatırlatır bu mevsim bir doğuşun ölüme nasıl evrildiğini anlatır sâhi ölüm, sırtında kaç baharı taşır? eylül, kaç kişinin içindeki hâzanı kanatır? iç çekişim, nefesim eylül her birimizin üstünde buluttan bir eylül asılı yalancı yazlardan sıyırdık omuzlarımızı çünki git gide üşüyoruz, git gide soğuyoruz.. ✒T.Y. |