GEÇ BUNLARI;bir ayrıntı yol ayrımı hayat kısa saliseler kadar belki de süre yaşamın sunduğu o giz sırrı dökülen aynalarda aradım aradı gözlerim bir öksüz aynalar sırlıydı sırlıydı gök hep seni aradım gözlerinde yedi renk gökkuşağında sevda içim bir yerlerde eridi gizli hüzün çiçeklerinden dökülen yaşlar hiç bırakmadı kör talih peşim sıra adımladı geçen günleri düğüm düğüm boğazımda hıçkırık uzun çok uzun bir yol ve o yol uzak kum toz sis duman sardı dağlara yağmurlar yağdı düşüyor ilk yapraklar sonbahar geliyor ilk yaz veda edip gidecek gülümseyerek keskin tütün kokusu sardı her yeri derinde yürek uçurumunda her ses sessiz suskun kuşlar göç mevsiminde bağbozumuna döndü bütün iklimlerinden geçmişim nerede kaldı o sessiz ikindi sularından geçti zaman perilerin sessizliği esaretin boşluğu sardı sessizliğe karıştı akşam geç bunları hepsi boş her şey yalan kusursuz değildir hiç bir yaşam bak artık soldu kırlarda mor çiçeklerin bir rûyanın içinde her arzum her an geç bunları ben doğmadan ölmüşüm!! Nurten Ak Aygen 28.08.2016 |