sana sevdalıyım
çıplaklığıyla geceye susarken bedenim
ateş gibi kızıl bir özlemle seviştim ve ölümüne hınca hınç sen vardın bedenimde sonra türküler mırıldandım dersim yaylasından munzur dirençliğinden ah dersim sen ne sevdalara ne özlemlere ne hayatlara kucak açmışsın da bir bana mı açmadın o kollarını bir bana mı küstün çok karanlık değil yaşadıklarım dinle ey gece dinle ey sessizlik dinle ey dağlar son sözlerim bunlar ve o sözlerde bul kendini dersim çıplak bir dağın eteğinde kardelen olmak doyasıya güneşi beklemek ister gibi seni bekledim soğuk bir sensizlik akşamında ah dersim sen ne sevdalar sen ne özlemler sen ne bekleyişler yaşadın bir benimi yaşayamadın bir benimi bir bana mı uzak kaldın açlığı bir ömür sırtladım yaşamı sevdayı ve seni evet seni bir ömür sanki yüz yıllar boyu öyle umut eder gibi hala içimde bir yerlerde açlığın ve çıplaklığın ve özlemin var sonra direncin sonra asilliğin bir paltonun içinde üşürken soğuk bir sensizlik akşamında yalın ayak nasırdan kabarmış ellerim ve üşüyen bedenimle sen aklımdaydın dersin ah dersim ah bu sevda burada bitmedi bitmedi bilesin iki elim kanda da olsa yine sana sevdalıyım yine seni haykırırım yüreğimden adım attığım her toprağa her şiire her aşka ibrahim dalkılıç 28/08/2016 02/55 izmir |