4
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
964
Okunma

Cilalı taş
devrinden kalmış
sanki yaralı yüreğim
Dışı gülümserken içi tonlarca
kan pıhtısı taşıyor deli divane gönlüm
Hasad zamanı geçmiş
taneleri toprağa gark
olan buğday başağı
Hayıflanır samanı
ceç olmuş
harman yeri
misali
Hazan çökmüş
şimal yıldızının bagına
Haydutların sofrasında
heder olmuş binlerce körpe Maral
Kılıcını kuşanmış hırçın zozan
Saraya taht kurunca dünya
düzenini bozan.Belasını
kat be kat bulacaktır
ahir zamanda
azan
Şehvet
şahlanırken
arsızın uğursuzun dilinde
Edep erkân eziliyordu deccalın elinde
Kaybolmayagörsün bir kere örf
adet eciş mecişin selinde
Nağmelere nida olur
her yere zamansız
atlayan sazan
Nafize