Gönül Vuslata ErerkenGeceler olmuyor aydınlık sabahlar Göğüs kafesi tutsak kaldı Bilinmeyen denklemler çemberinde Sevgiye sevilmeye aç gün ışıkları Bir yol aradı sevdanın ateş kızılında Yürek çırpındıkça pare pare oldu Gecenin sonsuz karanlığın da.... Bitmeyen masalın büyüsü ninnisi oldu Göğüs kafesi sarılırken tutsaklığına Gözler ağlıyordu beyhude geçen ömre Kelimeler ilmek ilmek dokunurken Sessizliği bozan acımasız suskunluğun Gizemli hulyasında kayboluyordu yürek Apansız yaraların çığlıkları arasında... Sevmek sevilmek neydi derken us Kayboluyordu yolu vefasızlık patikasının Aman vermeyen karlı dağının eteklerinde Bade bade içilirken kan kırmızısı kızılcık Sanki boyanıyordu gönül hicran renginde Gözler ağır ağır kapanırken ebedi uykuya Yürek dile geldi suskunlugun heybetinde " Sevmek elinle attığın ateşte yanmaktı".... 25.08.2016 Ankara P.ÇETİN |