SONDUM, SONUMDUNSöz kırımı hıçkırıklar, Nazenin dokunuşu rahmetin, Nasıl da kaygılı yürek. Susların iniltisi hanidir, Hanidir sicim misali mağlup düşlerim. Sancağımda kör yangın, Yürek kor, Gözler sancılı ve iniltisi: Hele ki irin yüklü kıyımlarda Gözden düşmüşlüğüm, Aykırı olduğumu bilsem de… Yok, gerisi işte, Gerilediğim düşüşlerde Sancılı bekleyişlerim. Tümden geldim, Sona erdim, Düğümledim, dünlendim Ve sanrıları yüklendim. Güncemi de yırttım senden sonra, İniltisi hazan ve hazin, Sencileyin deyip de irkildiğim. Kınımda hanidir Ve kıvanımdayım ölüm denen serzenişin. Belki de ölmeliydim. Öncesiz olsam bile, Sonrası külliyen yalan. Sonrasızım bile bile Ve ansızın dirildim, Gelmelerini ilikledim yüreğin çeperine. Sondum, sonumdun: Sendin evet, sen. Sensizliğin yılgısı, Yergisi onca ahvalin Kırık bir nizam, Kansız bir devrim. Hibeliyim aşka: Ah benim doğurgan üzünçlerim. Son belli ki ritüelim: Sensiz ikballerimle yaralı bir kuşum, Kanadı ölgün gök kubbeye teğerli, Gidip gelmelerin indinde Kusurlu bir lehçeyim: Hem de en alasından yüreğin efsunu, Kırılgan sanıların zıkkım bildiği. Dünden gelmedim ben Ama sonlanan bir tümceden bile İbaret değilim: Yalanım ya da yalansız: Kibrinden yoksun Bir gölgeyim: Hem de en haşmetlisi, Dirayetimin sınandığı bir tahakkümüm, Süzgün bir yok oluşa rast gelip de Ötelendiğim. Mihrabım aşk: Mizacım yoksunluk, Ya miladım? Varsın demleneyim biteviye, İliştiğim hangi dalsa Son kez kırılmak üzere. |