Âlemlerin Sensin Nefesi (S.A.V)Âlemlere Rahmet Âlemlerin sensin nefesi Yüce Rahmanın gönderdiği nurdan Nebisi Senden öncesi zulümdü ölümdü senden öncesi Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm Kullarına acıdı yüce Rahman gönderdi seni Nede hoş tatlı kokuyordu bedeninle nur teni İlk defa tadıyorlardı kullar merhameti yeni yeni Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm Esti altı yaşında başladı yetimliğin yelleri Nede çoktu âlemde insanların sana sevgileri Zalimlerin yavaş yavaş çıkarken iniltileri Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm Gökyüzünde bulutlar seninle yürürdü Yanına geleni o anda huzur kaplar bürürdü Sendeki güzelliği görenler hayranlıkla peşinde yürürdü Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm Evine misafir olduğun ev nura berekete boğulur Sana hizmet edenler kırk yıl çalışsa da sanma yorulur Sende nurdan nur nübüvvet mührü bulunur Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm Sema sana getirilecek haberin sevincini beklerdi Senin bir gülüşün bu kâinata bin yıl yeterdi Sana yaklaşan güzelliğine hayran kalır kendinden geçerdi Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm Sen var iken akmazdı gözden bir damla yaş Eğildi sen yanlarında iken baş Eğilmedi kimseye karşı o nurdan kaş Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm Ya nur Nebi seninle olan elemi duymaz Nefis şeytanı bir an yanına almaz Seninle olmayan hayattan ömürden tat almaz Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm Mümin olanların olsa da çile ile cefası Sen değil misin nur Nebi gönüllerin devası Sensin cümle müminlerin gönüldeki duası Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm Nurdan nebi müminler seninle cennete sürecek sefayı Sensin bu âlemde müminlerin içinde yaşadığı gönül sarayı Senin şefaatin yüce Rahmandan gönüllere deva mutluluk payı Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm Sen gönülde yoksan müminler neylesin dünyayı sensiz Tüm dünyanın malı kulun olsa yetmez sensiz kalır yetersiz Sen gelmeseydin biz dünya şimdi kalmazdık zulümle biterdik Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm Sen gelmeden zalimler yıkmıştı kalmamıştı yanan ocak Sen geldin merhametle cümle kullara açtın kucak Tütmeyen ocaklar gelişinle yandı güldü gönüller o an ancak Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm Gelişinle geceler döndü nur nur gündüze Âlemlere rahmettin hem kâinata hem de bize Seninle zalimler soluksuz kaldı oldular canlı cenaze Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm Seni gören sanki cennet bağında geziyordu Seni görenler sendeki merhameti seziyordu Eminliği kendi sözleri ile tescil ediyorlardı Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm Gelişinle kâinata gönüllere doldu nur üstüne nur Zalim mazlumu ezdikçe ezer önüne gelen vurur Zalim seni görünce karşında titrer sanki kurur Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm Sendin gönüllerin kâinatın nurdan tek Serveri Her kulu severdin gönülden hepsinin gönlünde vardı yeri Sendin nurdan Kur’an ile insanlığın eşsiz rehberi Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm Etrafında gezerdi korurdu seni binlerce melek Her kul isterdi seni evinde misafir etmek Girdiğin her ev bereketlenir gülmeyen gülerdi tek tek Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm Peygamberliğin için semadan iniyor karar Cebrail bu müjde ile sana geldi kâinat ismini anar Peygamberliğini ilk duyan eşin kapattığın üstünü açar Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm Ebu Cehilde vardı gurur bana layıktı der o makam Dünya malı sevgisi içinde oldu zalim keserdi ahkâm Öylesine kin doluydu isterdi her an yıkılsın o makam Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm İndi nurdan Kur’an semaya gönüllere ayet ayet Anlaşılması uygulanmasıydı çok rahattı gayet Dinleyenler o nur ahengine ediyorlardı hayret Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm O zalimler her seferinde ayağına takılır Zamanı gelince geldiğinde o an yıkılır Nur Kur’an ile sana uymayan hep yanılır Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm Cümle inanları eyledin bir anda sen kardeş İslam uğruna yıllarca harcadın emek dilindeydi hoş beş Oluk oluk akın ettiler sana İslam’a doğdu nurdan güneş Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm Sana gelenleri hiç kovmadın kapından şefkatle sardın Sen bu âlem de insanlığa âleme Rahmetsin cansın Seni sevmeyen zalimler ahirette pişmanlığı ile yansın Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm Doldu taştı âlem müminlerin sana koşması gelmesiyle Yıkıldı tüm zalimler sana İslam’a karşı gelmesiyle Mekke’den hicret etmiştin geri geldin zaferin gerçekleşmesiyle Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm Seni tanıyan gören kalmazdı uzak yakın olurdu dizin dibine Bu âlemde yoktur seni gibi seven senin güzel gülüşünde Kâinat nura doldu doldukça doldu sen insanları sevdikçe Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm Sana koşmayan gelmeyeni sen kâinat Rahman neylesin Seni sevmeyene seni hangi kelimeler hangi heceler ne söylesin Bilmeyen bilmez bilenler bilir seni bilmeyenler gülümsemesin Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm Ahirette inşallah seni eyleriz nur yüzünü seyran Bu âlem de sana doğru kalkıyor gülüşüne kervan Yüce Rahman ahirette şefaatinle verdi kuluna derman Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm Ahirette şefaatini umarız yolundan gideriz Seni sevmeyenleri bizlerde hiç sevmeyiz Seni gönderen Yüce Rahmana her gün şükür ederiz Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm Sen göçüp gittin ahirete gönlümüzde hala yaşarsın Zalimler yine çoğaldı cenneti alada bize sen bakarsın Yıkılmaya mahkûm zalim sanma sen zalimliğinle yaşarsın Sen geldin yıkılmaya yüz tuttu kalmadı zulüm Mehmet Aluç © Kul Mehmet |