Jilet kesiği gibiydi gözlerin
Sen şimdi yep yeni hikâyeler aranıyorsun,
üstünde ki kötü karaktere gizlemek için... Bir jilet kadar keskin bakma öyle fotoğraflardan, yüzüm kanıyor. Saçlarının kokusunun sindiği tüm odalarda sırayla ağlama nöbetleri yazdım kendime. Kafamı ürkek bir deve kuşu gibi asfaltın dibine gömdüm.! Kan tükürdüm kaldırım taşlarına, gömleğimi sıyırıp damar yolumdan düştüm ardına. Ve aklımın duvarlarına tırnaklarımla çizdiğim bir toplu intihar krokisi gözlerin. . . Bardaklar düşüyor ellerimden,kırk parçaya dağılıp, kırk yerden kanıyorum... Zaman akışkan,zaman zamansız. Gece yada gündüz, Cuma yada perşembe, Düşer yokluğun. Önce pencereme,sonra tenime; Üşürüm... Umutlarımdan saklanmak adına, bedenindi üşüyen üzerime örttüğüm... |