BİR BAYRAM ARİFESİYDİBir bayram arifesiydi Daha kırk’ı çıkmamış rüzgarlar esiyordu hayta başımda Ve fetvalar verilmemişken bir yol ayrımında Adın dilimde ateş’ten bir har Sen halden anlamaz bir gecenin efkarı Ben Kah’rı belada kalmış sen kalu bela’da unutulmuş bir niyet Yarım kalmış bir niyetin ağırlığı Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince bir ayrılık göğsümde Gidişinin niyetinde Dağların ovaların mevsimlerin üstüne çöktü hüzün Ateşlerin imtihanın da Ellerinden suyunu içemediğim ekmeğini yiyemediğim Aşk’ı deryam Dokunsan yağdı yağacak bulutlarım Şu gidişini tanrıya şikayet etsem seni geri verirmi’ki acaba zaman Bir bayram arifesiydi Gün senden sen benden çalıyordun işte Rüzgarın da haram gözlerinde günah vardı giderken Faslınla kimbilir kaç baharımı çaldın yalanlarınla Ve mehtaplı yüzünle kimbilir Kaç yıldız dökülüyordu geceme utancından Şah damarımdan can damarımdan geçtin o gece Hani aşk için ölmek vardı ve kolaydı Yitirmiş tılsımını aşk kör olası bir ihanet’ten Yitirmiş tılsımını öksüz bayram sevinçleri Yitirmiş tılsımını bır akşam kızıllığı daha senle bakamadan Dalar giderim gözlerinin bir kahve telvesine Bir cigara bir kadeh dudak payı bir intizar içerim Gecenin dipsiz kuyuların şerefine Bir bayram arifesiydi Namlunun ucunda bir veda mermisi Çatısından ortasından alnından böylemi vurulur be yürek Böyle mi kan revan bir makber yarası Ölmek bir kuş tüyü kadar hafif kalırda Ayrılık adama altı okka koyuyor ölümden daha ölümmüş yokluğun oysa Kimbilir aramızda kıvrılıp yatan kaç haram uzaklık var Her dokunduğuna bin yangınım tutuşur içimde Kül dolar sol yanım kül yeniden yanmaz bir daha Ve her sabaha Seni içimden savururum şehrin her yerine En güzelini şehrin en güzeline ekerim senin haberin olmadan Belki saçına bir külüm değer ne acı değilmi Vay’ki ben sana cahildim ve çok gençtim Sen say’ki çok geç’tin apansız vazgeçerken AŞK’ tan Ayhan’ca Cümleler AYHAN AKDENİZ |