Bayram sabahıydı
Bayramlaştık bizimkilerle
Koyulduk sonra üç beş kafadar
Yalnız adamın ahşap evinin yoluna
Öptük Erol Babanın Bayramlık elini
Şeker vermedi gene
Mendil verdi önceki gibi
İçi dolu doluydu
Cevizi,fındığı,kuru üzümü...
Laf aramızda bunlar şekerden tatlıydı
Babamların,dedemlerin Bayramları daha mı renkliydi ?
Konuşmayı özlemişti yine belli
O anlattı biz dinledik,
Arada bir gözleri dolu dolu
Derin derin sessizliğe bürünüp
Birşeyler düşünüyordu sanki
Sessizce kendi kendine ;
Hey gidi koca Dünya :
"Nerede o eski Bayramlar"
Diyordu ya biz anlam veremedik.
Hiç eski Bayram mı olurmuş ?
Ama bal damlıyordu ağzından,
Erol Babadan dinledik sihirli destanı
O anlattı biz dinledik ;
Gümüşhaneliymiş Erol Baba,
Hem Gümüşhaneli,hem de
Anadolu’mun yetiştirdiği kos koca bir çınar,
Koca çınar anlattı biz de dinledik usul usul,
Hem dinledik hem imrendik,
İmrendik ama kıssadan hisse payımızı aldık,
Öğütülmüş buğday tanesi gibi,
Dinledik ….dinledik… Hem öğütüldük hem dinledik….
O anlattı biz dinledik,
Konumuz amcasıydı ; Murat Amca,
Kendi dünyasının misafiri olmamıştı hiç Murat amcam,
Kaçmamıştı kendisinden olabildiğince,
Gitmeyi de hiç düşünmemişti zayıflar gibi,
Mangal gibi koca yüreği vardı amcamın,
Bazen yufka olsa da mangal yüreği,
Irak değildi hiçbir şey amcama,
Uzak görünenleri de yüreğiyle çekmişti bağrına.
Adamdı ,Adam ! Kelimeler eksik kalıyor onu anlatmaya,
Adam gibi adamdı anlayacağın,
Yalnız adamı bildin değil mi?
Hem yalnızdı deli yürek, hem de oldukça kalabalık,
Kör ebe oynarken ebenin yalnızlığı kadar yalnız
Her defasında döndükçe kendine çarpacak kadar kalabalık,
Babasından harçlık alan çocuğun sevinci gibi,
Kocamandı Murat Amcamın yüreği.
Hem kocamandı hem de çocukça,
Onun ağzıyla hayat;
Üç numaralı şişle örülen örgü gibi
Hem birbirine geçiyor hem de renkleniyordu,
Hakkını almıştı yıllar,dökülen ve ağarmış saçlarından,
Beyaz ve saf bir hayat diliyordu herkese,
Emanetti o da, yağmur gibi,
Bugün vardı yarın yoktu,
Unutulan dedelerimiz gibi,
Unutulacaktı maalesef,
Biliyordu lakin,
Bunu da bile bile, inadına adamdı.
Dedi ve anlatmaya devam etti Erol Baba,
O anlattı biz dinledik,
Öğütülmüş buğday tanesi gibiydik,
Dinledik ….dinledik akşama kadar…
Hem öğütüldük hem dinledik babayı….
Aldık payımızı Bayramdan....
Hem Bayramdan hem de Erol Babadan,
Ya bu Bayramlar ne güzel,
Ne güzel Bayramlar !
Keşke ! keşke ;
Hergün Bayram olsa,herkes mutlu olsa,
Şimdi bende olan gibi,
Erol Babanın gülen gözleri gibi,
Elimizdeki mendil gibi,
Herşey mutlu, Dünya bile !

İbrahim KOVAR (06.07.2016)