EZELDEN EBEDE GİDEN MESELE!
Çocukluğumun sesiyle geldim çok uzaklardan,
Çocukça… Ben geldim… Bennn! Sarılsın hasretim hasretinle… Söyleyemediklerimle geldim Söyleyeceklerimin ağırlığı benimle, Yaşanmamışlığa yükledim sevdamı Sessizliğinle attığın naralar yankılanmaz mı içimde sanırsın! Yorulmuşsun… Yılların ağırlığı çökmüş kıyamadığım gözlerine… Yıllarla el ele yorgun geldim, yüreğim. Müebbet yemişim gözlerine meğer Mapus yattı yüreğim nemli kirpiklerine, Dörtnala geldim fırtınalara göğüs gererek, Sessizliğinle attığın naralar yankılanmaz mı içimde sanırsın! Kuralları vardı hayatın, şımarık, masum olmayan… Halin nedir diye sormadı zaman… Bizi bizden aldı… Ayaklarım yerden kesilmiş, Elim kalem tutamayacak kadar yorgun, Dilim lal, gözüm nemli… Sessizliğinle attığın naralar yankılanmaz mı içimde sanırsın! Ah o buğulu gözlerin…. Sessiz, ama anlatıyor seni, Yalanmış, yorgun düşmüş yıllar. Kanadı kırık bülbül misali. Sığınacak kovukta yerim yokmuş, Meğer gönül limanında büyüttüğüm gülüm solmuş. Sessizliğinle attığın naralar yankılanmaz mı içimde sanırsın! İbrahim KOVAR 08.07.2018 (Bir büyüğümün aşk öyküsünden ilham alarak âcizane yazdığım serbest şiirdir. 64 senelik hikâyesi olan, kavuşamayan, yılların çaldığı koca ve temiz, tertemiz iki yüreğin sevdası.)…[Kavuşamayanlar] |