Nagah Gelir Bil EceliNagah gelir bil eceli söner bakan nigah Biter elinde alınır değerli olan ikametgâh Sen değerin bilmeden harcayan insan dersin eyvah Nagah gelir bil eceli söner bakan nigah Makul olanı yaşa sen yanına durma yanaş Fazla derine dalma güzel olan ile anlaş Ömür gitmiyor bildiğin gibi işte yavaş Nagah gelir bil eceli söner bakan nigah Gün gelir bu ömür olur işte payan Yürünür bu ömür birisi ile elbet yayan Yolda tek kalır insan odur tek varan Nagah gelir bil eceli söner bakan nigah Bir gün olur inersin dünya tahtında Üstünde olduğun yeter yatarsın artık altında Ömür dediğin bir nefes çıkar biter anında Nagah gelir bil eceli söner bakan nigah Ecel gelmeden önce düşersin bitap Hani gönlümüzde bizim nurdan kitap Sorulursa nasıl bizler ederiz hitap Nagah gelir bil eceli söner bakan nigah Dam delik ise kışın kar yağar oda içine Delik olanı onar sen duymadın yine Sana söylüyorum ey gönül dinlesene Nagah gelir bil eceli söner bakan nigah Böbürlenerek gezme tevazuu’yu al yanına Bil çok faydası olur sana o tatlı olan canına Mezarda böbürlenmenin cezası var deme hay canıma Nagah gelir bil eceli söner bakan nigah İstiskali gezdirme dondurur bedeni Unutma sakın seni âlemi var edeni Gördün mü nefretle dünyada sen güleni Nagah gelir bil eceli söner bakan nigah Muztar olma gönüllü olan geleni beğen Geleni beğenmezsen ne kalır söyle elden Diken olur elbette ki o kokan güzel gülden Nagah gelir bil eceli söner bakan nigah Düşersin çamura dikkat et kimse kaldırmaz Kul Mehmet’im sende durma gönüle yaz Tavuk olmazsa da önüne gelirse ye sende kaz Nagah gelir bil eceli söner bakan nigah Mehmet Aluç-Kul Mehmet- Nagah: Birdenbire, ani Nigah: Göz Payan: Nihayet, son, sonuç İstiskal: Soğuk davranış… Muztar: Bir işi yapmak zorunda kalan, zorunlu. |