Saat üçe geldiğindeAy ötede gövdesi kırbaçlanmış gibi kızıl ve asi duruyorum her fotoğrafta birazcık o zamanlar umulmadık her şeyi biraz umarak yaşıyorum bir kadının gözleriyle attığı çığlığı yakalıyorum mesela evimin sol penceresinden yakalıyorum hep zaman aşımına uğruyor düşlerim kiralık mutluluklar oynuyorum eti diri olanlara köpekler yalnızlığı bağırıyor bugün. Yatağında doğrulup beni soruyor eski aşklarım büyük ihtimalle ölmüş diyorlar yaşlanmış yüzümü gördükçe aynalar eskisi gibi biliyorum hala biraz rakı içiyorum eski balkonumda bunu düşünüp eğilip bir ara yerde yüzümü arıyorum mora çalmış yanağımı sıkıyor anımsadığım kadın ve sevişiyorum onunla durduk yere uyuduğumuz yorganın ateşe düşüyor ön yüzü Geberesiye bir günü uluyor piç kurtlar ve yine kederden hakir düşmüş dirimim kahvede okey taşlarını yemiş ihtiyar halk delirmek üzere çünkü rakımı devirdim kalkıp kolumu kırdım galiba seni seviyorum az aşağıda Alaaddin birazdan uyur Sevgilisini düşler iki sokak ötede onunla seviştiğini Üzerimde uyuz bir it uyanıyor bugün Tenim gerilmiş bir yay gibi kırgın Ve kızgın bir yağ gibi insanlar sokağa çıkmış Titrek ellerinde yoksulluk bağırıp çağırması gırtlağını delmiş İstiklal de herifin biri Ayağında ölü bir devlet duruyor Yıpranan aşklarımı düşünüyorum Yüreğim sis içmiş gibi karanlık Ay ötede mermi gibi kızıldı bugün Sokaktan geçen bir delikanlıya seni sordum Ayağıma dolaştı yorgunluğum Gazete kağıtlarından yürek yapmış kirli elleriyle Kimsesiz biri Bunları düşünmeğe vaktim yok Zamanın ensesinde bükülerek çoğalıyorum seni soruyorum çocuklara Ellerime dolaşıyor terlemiş bungunluğum Saat üçe geldiğinde evde yoktun. |
Gönül dostu; Okunması hoş ve haz verici, şiiriniz okunmayı hak ediyor...
Gönülden kutlarım...
..............................................Saygı ve Selamlar...