Zamansız Gece
Gecenin kırmızı boşluğuna bırakıyorum kendimi
Geceyi korkuya bölen dakikalarda Yorgun düşüp günün fırtınasından Uykusuzluğu sabaha dönüştürüyorum Yeter ki yok etme derinliği diyorum kendime Uçurumlar senin kendi bilincin Birimizin bitişe yakın olduğu o yerde Bilinmeyen yerlere sığınıyorum Çoğu zaman yaşamasız kalıyorum O zaman yeniden doğuruyorum ölümü Ve hep yorgunluğunu duyumsuyorum, dalından düşen yaprağın Sonra yepyeni menekşeler çoğaltıyorum ellerimde, Mor renkli şiirler üretiyorum Donmuş birer görüntü olduğumuzu Gülerken hatırlıyorum Çünkü o zaman bilmiyorduk yaşamın bir fotoğraf olduğunu İçimizden biri sona doğru gidiyordu Ve eski bir şarkı birimizin sesinde Denize bıraktık kendimizi bozkırdan vazgeçip Sarılıp sarmaladık şiiri bağrımıza Yeniden denize baktık, Karanlık, denizin üstünde nasıl duruyor diye |