Tut kiYokluğunda; Varsın mahkum edilsin duygularım Lâl olsun seni andığım dilim Varsın tutmaz olsun elim ayağım Prangalar vurulsun... Mil çekilsin gözlerime Kör olsun seni gören gözlerim... Nasılsa ben birazdan, göz hapsine mahkum bir suçlu gibi Ellerim kelepçeli sürüleceğim huzuruna Çaprazlama gerileceğim çarmıhına Ve tenim kavruluncaya dek bekletileceğim mahşerinde Tut ki; Harabe aşkların örümceğiyim Yüzüm gözüm hep ağ... Ateş karıyorum donmuş yüreğine Bir tutam komplikasyon iyi gelir düşüncesiyle Sürüyorum bedenimi kollarına Beni kucaklayacağın umuduyla... Tut ki; Mecnun Leyla’sı için çöllere düşmedi Ferhat Şirin’i için dağları delmedi Bülbül gül/i için feryat figan etmedi hiç Ben yine arsız bir çocuk gibi Durup durup ’’Aşk’’ dilenmeyeceğim yüzsüzlüğümle Ve salarken vecde inat kalbimi Akıntılarında kürek çekmeyeceğim peşin sıra... Tut ki; Bütün aşkları yaktım bugün Salt yalnızlıklarla buluşturdum hepsini Ve birer birer savurdum küllerini Rüzgarında savruluncaya dek tutacağım yasını Sonra dağılacağım unufak Bir toz bulutu gibi uçuşacağım gözden ırak Tut ki; Sen ve ben, bir çağ ötesi yine Ayni coğrafyada buluşuncaya dek. Kimbilir? Kimbilir? Kardelen Seçki için Edebiyat Defteri’ne teşekkürler. Saygılar... |
teşekkürler
tebrikler
nice saygılarımla