Duvar saati
İşlemeli duvar saatine baktım
ayın kaçıydı anımsadım seni bir bulut, bir aşağı bir yukarı serseri yağmurlar birazdan aklıma düşürecek eski günleri özenle işlenmiş yalnızlığımıza hediye olsun diye kapıp budalaca resimler getirecekler ikimiz aynı karedeyiz düştüğümüz duruma bakıp ağlıyoruz gibi birbirimize bakmışız orada duvar saatine baktım aklımda deli poyrazlar bir aşağı bir yukarı trabzanlar bizi koruyamaz düşeceğiz uçurumlara bakkalın çocuğu yirmi iki yaşına bastı biz mi yaşlandık zaman mı hızlı anlamadım elimde sürüyle sigara dumanlar çepçevre sarmış şehri bu yangını biz mi başlattık ne, yıllar öncesiydi ayağımda ise hep bir ayak izi seviştiğimiz son günden bu yana acıyor ve kuru yapraklar gibi kalbim bir aşağı bir yukarı gezinmekte İşlemeli duvar saatine baktım vakit mi geçti biz mi erkenci, anlamadım. |