DÜĞÜN VE CENAZEŞiirin hikayesini görmek için tıklayın 29 05 2016 Pazar günü sabahleyin bir hanım kardeşimiz genç yaşta vefat etmiş. Öğle namazına müteakip defnedeceğiz. Çocukları annelerinin ardından feryat edip gözyaşları döküyor diğer tarafta eşi, dostu, akrabaları, komşuları, arkadaşları üzüntüden perişan olmuş. Bu esnada mezarlığa yakın bir mahallede gürültülü bir düğün var. Davul zurna çalıyor, silahlar atılıyor, oyun oynayanların sesleri mezarlıkta yankılanıyor.
İşte, böyle bir ortamda, davul zurna eşliğinde gözyaşlarıyla cenazeyi defnettik.
Bir yanda cenaze bir yanda düğün
Dünyanın düzeni böyle, dediler. Bir gün ağlıyorken gülersin bir gün Şimdi ne söylersen söyle, dediler. İyi bak toprağa, iyi bak taşa Üstünde ne kadar yaşarsan yaşa Sonunda dönüyor yolumuz başa Kendini hiç yorma öyle, dediler. Yerini yurdunu bir an unutma Doğruyla eğriyi sakın bir tutma Kimseyi avutma, kimseyi utma Üstüne gelseler köyle, dediler. Zamanın içinde çileyle her dem Hayatı boyunca sınanır âdem Bir gün ölmek için doğmuşuz madem Var biraz gönlünü eyle, dediler. Davulla zurnayla dünya evine Bilirsin doyulmaz yârin sevine Başlarsın ebedî son görevine Girince toprağa neyle, dediler. 29 05 2016 Salih ERDEM |
Zamanın içinde çileyle her dem
Hayatı boyunca sınanır âdem
Bir gün ölmek için doğmuşuz madem
Var biraz gönlünü eyle, dediler.
uyürek sesiniz daim olsun nice güzel eserlere inşaallah