Hüküm Kestim Yıllara
Tatlı bir hayal gibi gelip geçti yıllarım
Düşündükçe ömrümü yaş doldu iki gözüm Soframda ki aşımı sarmaladı kollarım Şimdi bir başka oldu hem niyazım hem nazım. Kadir, kıymet deryası şimdi gümüş bir tasta Sonsuzluk diyarında hasretler deste deste Muhabbete kul olan bülbüller artık yasta Düşündükçe tükendi lal oldu dilde sözüm. Kaç kış geçti, kaç bahar adı kaldı yıllarda Damla damla eridi bir ah kaldı dillerde Sevgilere koşarken adım adım yollarda Hükmüne boyun eğdi tutmadı iki dizim. Özlemler türkü türkü çaldı gönül telimi Baharlar veda etti kuruttu gül dalımı Nice dostlar vardı ya bıraktılar elimi Atlas yorgan dokurken tezgahta kaldı bezim. Sonsuzluk ummanından hatıralar akarken Anılarım uzaktan melül mahzun bakarken Kalbimde ki hazanı bir gülüşle yakarken Buza döndü şu gönlüm kalmadı tadım tuzum. Şu üç günlük dünyada hüzün giydim eynime Yazgısına yüz sürüp vuslat koydum koynuma Yaban elde dizerken bin bir sabır boynuma Dertlere derman oldu telleri kopuk sazım. Sisli, puslu yollarda usanmadan yürürken Dert yükünü sırtıma atlas diye bürürken Bunca figan bunca gam bana cefa verirken Hüküm kestim yıllara ödeştim hiçle kozum. Yüksel Beyocaktan. |