türlü türsüz
ayıplarınla varsın yaşa
inşallah maşallah oldu da bitti ne kolay ölü nebiliyor o kasvetsiz dudakların kıvrımına kuytuda zaten her sevap ikinciller imi siz yar atsaydınız dağ taşını saracak o firuze şarkısından sonra yakışıksız soğuk tekniği detay sırt dekoltesinden tanıdığın onca kadın sadece onun yüzü su uzaklara akar bulutlu kanatlarda toprağın hafızası demirden göğsünden kal kal çivilen geçen akçe değil mantığın sesi koğuşun hazır bedavası de dört onurlandır alacaksın gülümse bağların düşten sarmaşık inanamıyor insan bu ciddiyete halkların kardeşliği masalsı olsa da hani bir dersin dili onca şirk onca nehir tek denizde tenin mavi olsa hep güneş gelirdi alnı helal ter ağaç olup dudak verirdim başaklar emziren sütüne ne kedi ama barınağı yağmur kıyılarını koruyorum yakamozlu saçlarını yay yarı özgür onlar sonra gelecek 0040 |