kapı geleni duymaz ki ayakları suya toprağa karışmamışsao dere hep denizi aramaz düşmez bulut olup terli alnına serin damla hadi şaşırt beni toprak olayım avuçla yanı olmayan kuyunun yosunlu ağzında benim değil dudaklarım tırnakların yenildi dur dur kuruyan vahanın demir atlıları çiğniyor dolunayın çimenlerini sisli şarkıların sırsız yüzünde vatanlı hıçkırık sarhoş gecelerin göğüs uçlarından öpemezsin şimdiki zamanı o kadının saçlarına söz veremezsin yaşatarak salkım söğütlerin boşluğu saran rüzgarlı sesini uzaklara koşuyor düşler sınırı bekleyen etin yasını tutmayacağım bil yüreğin bölünerek çoğalacak dinle geçerken servileri kucaklarında ağıt köklü ağaçlar o kadını ararmış sın gibi aşkın bağında tadında zehir zıkkım kadehin büyük ve büyülü sözler karalama seni hatırlamayacağım 0136 |